Psikolojik Şiddet

8 Mart Dünya Kadınlar Günü olması sebebiyle kadının 'değerinin' daha çok konuşulduğu günlerdeyiz. Dolayısıyla kadına şiddet haberlerinin de, tepkilerinin de ana sayfamıza düştüğü günler... Fiziksel şiddet kadar hayatımızın içindeyken, öfkemizi dışa vurmak, tepki göstermek, hatta toplum olarak karşıt bir duruşla örgütlenebilmenin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kadar hayatın içinde olan, sık karşılaştığımız ancak fiziksel şiddet kadar kolay ayırt edemediğimiz başka bir şiddet türü daha var; Psikolojik Şiddet.

Psikolojik şiddet, sadece romantik ilişkide değil, kişinin ailesiyle, patronuyla, öğretmeniyle kurduğu ilişkide uğradığı duygusal güç, baskı, cezalandırma ve değersizleştirme biçimidir. Fiziksel şiddetin aksine ayırt etmek, tarif etmek zordur.

Psikolojik şiddet uygulayan karşısındakini kontrol etmek, sindirmek ve aşağılamak için kişinin eylemlerinin değersizleştirir, duygusal baskı uygulayarak cezalandırmayı amaçlar. Sistematik olarak hakaret etmek, aşağılamak, küçük düşürücü sözler söylemek, tehdit etmek, devamlı eleştirmek, başkalarıyla ilişkilerini sınırlandırmak, davranışlarına, giyimine müdahale etmek kişiyi onaylamayarak, yetersiz hissettirerek hareket özgürlüğünü kısıtlamaktır. Bu şiddet türünü ayırt edebilmek kolay değildir çünkü kişi bu davranışları karşısındakinin kişiliğine, kurulan ilişkinin niteliğine, o ilişkide olması gerekenlere dair öğrendiklerine dayandırarak bazen normalleştirir, hak görebilir, mazur görebilir. Örneğin; kişi patronunun herkese böyle davrandığını düşünüyor olabilir, ya da partneri ile kurduğu ilişkide sevildiği için bu şekilde davranıldığını... Bununla birlikte kişi temelde kendini davranışları yüzünden suçlayabilir, kendine güvensiz ve çaresiz hissetmesine sebep olabilir, değersiz hissedebilir.

Gün sonunda bu ilişkiler kişinin ruhsal sağlığında kalıcı olumsuz etkiler yaratır. Sahiplenilme, sevilme, sınır ihlali birbirine karıştırılmamalı, psikolojik şiddet tanınmalı, ayırt edilmelidir.

Kişinin kendisini değerli, yeterli ve kendi koyduğu sınırlar içinde sahiplenildiği, sahiplenildiği yerde özgür hissettiği ilişkiler gerçek ilişkidir ve iyileştiricidir.